30 Haziran 2011 Perşembe

Türkiye 'de Mikrobiyolojinin Kurulması

Yurdumuzda mikrobiyoloji alanındaki ilk çalışmalar aşı yapmakla başlamış ve buna da çiçek hastalığı ve aşı hazırlama çabaları önderlik etmiştir. Bu yöndeki aktiviteler, 1840 yılından sonra giderek gelişmiş ve çiçek aşısı hazırlanarak başarı ile kullanılmıştır.

Pasteur 'ün, Paris Tıp Akademisi'nde, 27 Ekim 1885'de verdiği "Isırıldıktan Sonra Kuduzdan Korunma" adlı bildiri dünyada büyük yankılar yarattıktan ve aynı tebliğ 31 Ekim 1885'de İstanbul'da yayımlandıktan sonra, kuduz üzerindeki çalışmaları yakından izlemek amacı ile, Osmanlı Hükümeti tarafından, Tıbbiye Mektebi Dahiliye Muallimi Dr. Aleksander Zoeros Paşa başkanlığında, Veteriner Hekim Hüseyin Hüsnü ve Zooloji Muallimi Dr. Hüseyin Remzi Beyler 'den oluşan üç kişilik bir heyet, Pasteur 'ün yanına Fransa'ya gönderildi (1886). Bu heyetle birlikte, Padişah Abdulhamid, Pasteur 'e verilmek üzere, bir nişan ve laboratuarına yardım için 1000 altın göndermiştir. Paris 'de Pasteur 'ün yanında 6 ay kalan ve kuduz hastalığı aşısının hazırlanması ve kullanılması konularındaki tüm bilgileri öğrenen heyet, yurda döndükten sonra da bu hastalık üzerindeki "Daül-kelb Ameliyathanesi"nde aşı yapımına başlamıştır (1887). Vet. Hekim Hüseyin Hüsnü ile Dr. Hüseyin Remzi Beyler de, Pasteur ve Chamberland'ın eserini "Mikrob Emrazı Sariye ve Şarboniyenin Vesaili Sirayeti ve Usulü Telkihiyesi" adı altında tercüme etmişler ve yayımlamışlardır (1887). Ayrıca, Dr. Remzi Bey, "Kuduz İlleti ve Tedavisi" adlı 19 sayfalık bir broşür neşretmiştir (1890).

Tıp Mekteplerinde 1891'de okutulmaya başlanan bakteriyoloji dersi, Veteriner Mekteplerinde ancak 1893'den sonra ve Dr. Rıfat Hüsamettin Bey tarafından okutulmaya başlanmıştır. İstanbul 'da 1893 'de, kolera vakalarının çıkması üzerine, önleyici tedbirlerin alınması ve hastalığın üzerinde gerekli araştırmaların yapılması için, Fransa'dan Dr. Andre Chantemesse getirildi. İstanbul'da 3 ay kadar kalarak kolera konusunda çok olumlu çalışmalar yapan bu kişiye, Rutbei Üla ile nişan verildi. Bu arada, Dr. Chantemesse, ülkemizde bir bakteriyoloji laboratuarının kurulması üzerinde ısrarla durdu ve böyle bir müessese kurulduğunda bunun idaresi için Dr. Maurice Nicolle'i tavsiye etti. Dr. M. Nicolle, 1893'de, İstanbul'a geldi ve Gülhane'de Tıbbıye Mektebi civarındaki bir binada çalışmaya başladı. Bu laboratuar, sonradan, Bakteriyolojihane-i Osmani olarak adlandırıldı ve Dr. Nicolle buranın müdürlüğüne atandı. Çalışma konularının fazla olması nedeniyle, bu bina da sonraları dar gelmeğe başladı. Bu yüzden, Nişantaşı 'ndaki Süleyman Paşa konağına nakledildi. Bu yeni binada, bakteriyoloji üzerinde kurslar düzenleyen Dr. Nicolle, doktor kursiyerlerin yanı sıra çok takdir ettiği Veteriner Dr. Refik Güran'ı da seçerek iştirak ettirdi.

Dr. Maurice Nicolle (1862-1920), İstanbul'da kaldığı 8 sene içinde, laboratuarları başarı ile yürütmüş, çok kıymetli çalışmalarda (sığır vebası, keçi ciğer ağrısı, şark çıbanı, P. aeruginosa'nın pigmenti, sığır babesiozu, pnömokok, vaksin virusu) bulunmuş ve ülkemizde mikrobiyolojinin yerleşmesi ve gelişmesinde büyük katkıları olmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu zamanında bakteriyoloji ve viroloji çalışmaları hem insan hekimliğine ait çeşitli müesseselerde (Telkihhane-i Şahane, Daülkelb Ameliyathanesi, Bakteriyolojihane-i Şahane, Mekteb-i Tıbbıye-i Askeriye ve Mektebi Tıbbiye-i Mülkiye ve diğer laboratuvarlarda) ve hem de Veteriner Hekimliğe ait organizasyonlarla (Bakteriyolojihane-i Baytar'i, Baytar Mektebi Alisi, Askeri ve Sivil Baytar Mektepleri, Pendik Bakteriyoloji hanesi ve diğer müesseselerde) yürütülmüştür.

Dr. M. Nicolle 'den başka, çalışmaları ve buluşları ile adları dünya literatürlerine geçmiş çok değerli meslektaşlarımız bulunmaktadır. Bunlardan kısaca bahsetmek yerinde olur. Ahmet Refik Güran (1870-1963), Dr. M. Nicolle ile birlikte 7 sene gibi uzun bir süre çalışmış, mikrobiyoloji alanında birçok değerli çalışmalar yapmış ve yayımlamıştır. Bakteriyolojihane-i Osmani'de; sularda bulunan kolibasillerin envari, Vebaibakari hastalığı ve serumu, lökosit sayımı, keçi ciğer ağrısı hastalığı; Baktriyolojihane-i Baytari'de: Barbon aşısı, şarbon aşısı, şarbon serumu, tavuk kolerası aşısı, kuru serum, kan alma ve vermeye yarayan alet ve periton kanülü yapan Dr. Refik Güran, ayrıca ilk Türk peptonunu da yapmayı başarmıştır.

Yukarıda bildirilen çalışmaları yanı sıra, daha birçok önemli incelemeleri ve ihtira beratı almış olduğu buluşları da olan Dr. Refik Güran, yurdumuzda bakteriyolojinin kurulmasında, gelişmesinde, bakteriyoloji laboratuar veya enstitülerinin açılmasında, bakteriyologların yetişmesinde çok büyük katkıları olmuş bir bilim adamımızdır.

Adil Mustafa Şehzadebaşı (1871-1904), Dr. R. Güran'ın çok yakın çalışma arkadaşlarından biridir. Dr. Nicolle ile birlikte ve özellikle sığır vebası üzerinde yaptıkları araştırmalarla kendilerini dünya literatürlerine geçirmişlerdir. Bu iki bilim adamı, ilk defa, sığır vebası etkeninin filtreleri geçtiği ve süzüntünün hastalık yapıcı nitelikte olduğunu deneysel olarak ispat etmişlerdir (1897). Fransa'da Prof. Nocard'in yanında da çalışarak difteri serumu hazırlayan Dr. Adil Bey, ayrıca, malleus ve piroplasmosis üzerinde de değerli araştırmalar yapmıştır. Kendisi, sivil ve askeri okullarda da bakteriyoloji öğretmenliğinde bulunmuştur.

Nikolaki Mavridis (Mavraoğlu) (1871-1955), Veteriner mikrobiyoloji alanında çok değerli çalışmalar yapmıştır. Özellikle, sığır vebası, keçi ciğer ağrısı, malleus, tavuk kolerası, barbon ve diğer hayvan hastalıkları üzerinde kıymetli çalışmaları vardır. Mavraoğlu, Refik Güran ve Adil Şehzadebaşı Bey 'lerin çok yakın çalışma arkadaşlarıdır.

Osman Nuri Eralp (1876-1940), bakteriyoloji ve viroloji üzerinde değerli araştırmalar yapmış bir bilim adamıdır. Çalışmalarını, özellikle, tüberküloz, tüberkülin, şarbon, sığır vebası, kolera, gonokok, frengi, sütte yaşayan ve sütle bulaşan mikroorganizmalar ve diğer konular kapsamaktadır.

Rıza İsmail Sezginer (1884-1963), Baytar Yüksek Mektebinde salgın hastalıklar, bakteriyoloji ve gıda kontrolü dersleri vermiş, İstanbul mezbahasının kurulmasında önemli rol oynamış ve bunun laboratuvar şefi olmuş ve ayrıca kıymetli çalışmalar yapmış olan bir bakteriyoloğumuzdur.

Ahmet Şefik Kolaylı (1886-1976), sığır vebası virusunun insanlarda hastalık oluşturmadığını, sığır vebasına tutulan hayvanların kesilerek etlerinin askerlere yedirilebileceğini, böyle etleri yiyenlerde hastalık görülmesi halinde kendisinin kurşuna dizilmesini isteyen ve bu cesareti gösteren değerli bir bilim adamıdır. Çatalca'da bulunan aç ve gıdasız askerlerin bu etleri yemesinden sonra Edirne şehri düşmandan bu askerler sayesinde kurtarılmıştır. Şefik Kolaylı Bey özellikle, sığır vebasına karşı serum hazırlamış ve böyle müesseselerde bulunmuştur. Ayrıca, tüberkülin, mallein, tavuk kolerası ve barbon aşıları da hazırlamış, sığır vebası, antraksın teşhisi, çiçek aşısı, keçilerin bulaşıcı salgın ciğer ağrısı üzerinde de çalışmıştır.

Prof. Dr. Mustafa Arda
Kaynak : Temel Mikrobiyoloji

Mikrobiyoloji Alanında Nobel Ödülü Kazanan Bilim Adamları
1901 Emil Von Behring Difteri antitoksini ve serumlarla sağaltma yöntemleri
1902 Sir Ronald Ross Malarya üzerinde araştırmalar
1905 Robert Koch Verem etkeninin bulunması ve verem üzerinde çalışmalar, bakteri kültürleri üzerine araştırmalar
1907 C.L.A Laveran Hastalık yapan protozoonlar
1908 Elie Metschnikoff Bağışıklığın hücresel yönü ve fagositoz
1908 Paul Ehrlich Humoral bağışıklık
1913 C.Robert Richet Allerji ve anaflaksi
1919 Jules Bordet Bağışıklık ve komplement fikzasyon reaksiyonu
1928 C.J.H. Nicolle Tifüsun naklinde bitlerin rolü
1930 Karl Landsteiner İnsan kan gurupları üzerinde araştırmalar
1939 Gerhard Domagk Prontosilin bulunması ve antibakteriyel etkisi
1945 Sir Alexander Fleming, E.Boris Chain, Sir H.Walter Florey Penicilinin bulunması ve etkileri
1948 P.Hermann Müller DDT’nin bulunması.
1951 Max Theiler Yellow fever aşısı üzerinde araştırmalar
1952 S.Abraham Waksman Streptomisinin bulunması
1954 J.Franklin Enders, Thomas H.Weller, Frederich C.Robbins Poliomiyelit virusu ve diğer virusların hücre kültürlerinde üretilmeleri.
1958 Joshua Lederberg, George V.Beadle, Edward L.Tatum Mikrop genetiği
1960 Sir F.M.Burnet Transplante dokuların immunolojik kontrolleri.
1965 Andre Lwoff, Jacques Monod, François Jacob RNA’nın bulunması.
1966 Charles Huggins, Peyton Rous Kanser ve kanatlı sarkomu üzerinde çalışmalar
1967 R.Granit, H.R.Hartlin, G.Wald Fotoreseptörlerin fonksiyonları.
1968 R.W.Holley, H.Gobind, M.W. Nirenberg protein sentezinde genetik kodların çalışması.
1969 M.Delbrück, A.D.Hershey, E.Luria Bakteriyofajların hakkında yayınlar
1970 J.Axelrod. S.Bernard Katz, Ulf von Euler, Earl W.Sutherland AMP’nin metabolizmadaki önemi
1971 E.Sutherland AMP’nin metabolizmadaki önemi
1972 Porter,R.R, Edelman,G.M İmmunoglobulinler üzerinde sütrüktürel çalışmalar.
1973 K.Von Frisch, K.Lorenz, N.Timbergen Evolusyon ve analoji üzerinde çalışmalar
1974 C.de duve, G.E.Palade Hücre anatomisi,sitokrom ve mitokondrialar hakkında yayınlar
1975 D.Baltimore, R.Dulbeco, H.M. Temin RNA’ya bağlı DNA polimerase üzerinde
1976 Baruch Blumberg Serum hepatiti.
1976 Daniel C.Gajdusek Latent virus hastalıkları
1977 Rosalyn Yellow Radio immunoloji üzerinde çalışmalar
1977 Andrew Schally, Roger Guillemin Üç ayrı hormon serbest bırakma faktörleri üzerinde araştırmalar
1978 N.O.Smith, D.Nathans, W. Arber Restriksiyon enzimlerinin bulunması ve bunların kullanılması
1980 B.Benarerraf, G.Snell, J.Dausset Histokompatibilite antijenlerinin bulunması
1980 P. Berg, W.Gilbert rekombinant DNA teknolojisinin gelişmesi
1980 F.Sanger DNA sekans analizlerinin yapılması.
1982 A.Klug Kristalografik elektron mikroskobun gelişmesi, virus yapısının aydınlatılması

1984 C.Milstein, G.J.F.Köhler Monoklonal antikorların elde edilmesi.
1984 N.K.Jerne İmmunolojide teorik çalışmalar
1986 E.Ruska Transmisyon elektron mikroskobunun gelişmesi

1987 S.Tonegawa antikor çeşitliliğinin genetik prensipleri.

1988 J.Deisenhofer, R.Huber, H.Michel Bakteri membranlarnda fotosentetik reaksiyon merkezleri.
1988 G.Elion, G.Hitching Kanser, malarya ve viral infeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçların geliştirilmesi
1989 J.M.Bishop, N.E.Varmus, S.Altman Onkogenlerin bulunması
1989 T.R.Cech Katalitik RNA’ların bulunması
1990 J.E.Murray İmmunsupresif ajan kullanarak transplantasyon
1992 E.H.Fisher, E.G.Krebs Protein kinasenin bulunması
1993 R.J.Robets, P.A.Sharp DNA’nın farklı segmentlerindeki genler
1993 K.B.Mullıs PCR’nin bulunması
1993 M.Smıth Site directed mutagenezis

Prof. Dr. Mustafa Arda
Kaynak : Temel Mikrobiyoloji

Hiç yorum yok: